Reklam Alanı

Sadece Sıra dışı Bir İş Görüşmesi mi, Yoksa Sponsorluk mu?


Şampiyonlar ligi sponsorlarından Heineken, etkinlik ve sponsorluk departmanında çalışmak üzere 1734 başvuru arasından  bir seçim yapmak zorunda idi. Farklı yöntemlerin izlendiği ve adayların sırasıyla testlere tabi tutulduğu iş görüşmesinin sonunda ilginç görüntüler ortaya çıkmış. 

Neredeyse her daim sıradan ve aynı soru cümlelerinin kullanıldığı iş görüşmelerine farklı bir boyut kazandıran Heineken, iş görüşmelerinin bile marka adına bir PR malzemesi olarak kullanılabileceğini göstermiş oldu aşağıda ki video ile bize. Buraya kadar tamam... 

 

İlgili arkadaşlar, bu habere bir çok yerde denk gelmiş olabilir, bende zaten Won Ajansın "Won Pulse" adında ki newsletter'ında görmüştüm.

Dikkatimi çeken nokta ve konuyu Spor ve SponsorLOOK bloğuna taşımamda ki asıl mesele ise haberin geçtiği hemen hemen her kaynakta "Sıradışı bir iş görüşmesi" yada "Ezber bozan bir iş görüşmesi" şeklinde yorumlanıyor olması ve işin, Heineken'in Şampiyonlar ligi ve Spor Sponsorluğu boyutuna değinilmiyor olmasıdır.

Heineken neden bu çalışmayı bir "Satın Alma Departmanı" alımı için yada bir "IT Departmanı" alımı için yapmadı da "Etkinlik ve Sponsorluk Departmanı" için yaptı diye soruyor muyuz kendimize? Bence sormalıyız...Spor iletişimi ve Spor Sponsorluğu konusunun güme gitmemesi için ben sordum...

Tamam video, genel itibari ile "İş Görüşmeleri Tarihçesine" önemli bir boyut kazandırmış olabilir ama Ana fikiri kaçırmıyor ve bunun üzerine konuşuyor olmalıyız diye düşünmekteyim.

Video'nun sonunda görüleceği üzere bu çalışmanın kurgulanmasında ki Ana fikir, şampiyonlar ligi sponsorluğunun köpürtülmesinden yani bu sponsorluğa destek olacak yaratıcı bir iletişim çalışması yapılmış olmasından başka bir şey değildir. 

  • Kampanyaya konu olan departmanının, Etkinlik ve Sponsorluk departmanı olması...
  • İş görüşmesi sırasında itfaiyenin açtığı brandayı (sponsorluk yaptıkları platform olan) şampiyonlar ligi maçından önce açılan branda ile eşleştiriyor olmaları...
  • Kampanyayı, sponsorluğunu yaptıkları platform olan  Juventus - Chelsea'nin Şampiyonlar Ligi maçında, stadyum videoboardun da binlerce taraftarın önünde sonlandırmaları ve taraftarı da bu deneyime ortak etmeleri, aslında bu işin, yalnızca sıradan geçen iş görüşmelerine renk katarak, PR elde edilen bir hal almasını sağlamaktan çok, spor sponsorluğu platformunun ne kadar da creativiteye imkan sağladığını ve zemin hazırladığını görmemize iyi bir örnektir.
Her zaman söylediğim gibi, spor sponsorlukları (bu blogda bahsi geçen diğer örneklerden de görülebileceği üzere) aslında markalar için çok geniş iletişim fırsatları sunmakta. Yeter ki marka yöneticileri biraz daha cesur olsunlar ve etraflarında ki spor sponsorluk fırsatlarını görmeye çalışsınlar. (Alternatif ve bakir bir mecra halinde olan sporlara da yönelmeleri tavsiyemdir.)

Diğer taraftan Spor platformunu bir fırsat olarak görenler ve markalarının lehine hareket edenler  de  var elbet (Bir önceki yazımda örneğini bulabilirsiniz - Garanti 12 Dev Adam gibi) 

Ama gel gelelim, sponsorluk işini, yalnızca sponsor olunan faaliyetin içine logonuzu konumlandırmak olarak düşündükçe ve sponsorluğa destek, çeşitli iletişim faaliyetlerine kafa yormaktan çok, logonuzun küçüklük-büyüklük oranları ile uğraştıkça, yapmış olduğunuz sponsorluktan ne keyif alırsınız, ne o sponsorluk basit bir reklam çalışmasından ileri gider ne de markanız adına bu sponsorluktan beklediğiniz geri dönüş arzu ettiğiniz ölçülerde olur, onuda hatırlatmış olalım.

O açıdan Heineken'in çok komplike bir kurgusallıkla ortaya koyduğu (bir taşla birden fazla hedef vurduğu) bu profesyonellik kokan sponsorluk iletişim çalışmasının hepimize örnek teşkil etmesini ve sadece "Sıradışı bir iş görüşmesi" tadında izlenmemesini tavsiye ediyorum.

Görüşmek üzere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder